RİVA DÜŞLER VADİSİ
Beykoz'un Riva bölgesinde şirin bir sahil kasabasında yaşamak. Doğanın tüm
güzellikleriyle birlikte yaşlanmak. Yeşile dokunmak, yepyeni bitkiler tanımak,
kuşların melodik tınıları eşliğinde kitap okumak, kuzularla oynamak, sincaplarla
koşuşturmak… Eski adıyla Rhebas, şimdiki adıyla Riva’dan bahsediyoruz. Riva deresi,
tarihi kalesi, el değmemiş ormanlık alanları ve temiz havasıyla, son yıllarda doğal
yaşama artan ilgi sonucu İstanbul’un en çekici bölgesi haline gelen
Riva…
Osmanlı döneminde Rumlar tarafından terkedilen ve sonrasında Doğu Karadeniz’den
gelen göçmenlerin Çayağzı Deresi diye adlandırdığı, Riva Deresi. Derinliğiyle birçok
canlıya hayat veren Riva Deresi, kilometrelerce uzunluğuyla milyonlarca
İstanbullu’nun da su ihtiyacını karşılayan bir hayat suyu aslında. Plajlarında
serinlemek de mümkün, tertemiz havasında nefeslenmek de. Derin sularında balık
avlamak da mümkün, kıyılarında tatil yapmak da. Hem İstanbul’un hem doğal hayatın bu
kadar içinde, el değmemiş cennet bir köşe…
Psödömakiyi duyanınız var mı? Nemli karakterli, daha ağaçcıl bitki topluluklarından
meydana gelen bir maki cinsi. Riva’nın hakim bitki örtüsü. Riva’ya geldiğinizde
bunun gibi adını bile duymadığınız birçok bitkiyle karşılaşırsınız. Birçok yeni ağaç
türüne dokunursunuz. Beykoz'u farklı kılan da bu zaten. Bu topraklar o kadar çok
bitkiye hayat veriyor ki… O kadar bereketli ki…
PROJE HAKKINDA DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN
TIKLAYIN